Voleybolumuzun internet medyasındaki, anlamsız yazılara gülüp geçenlerden, dışlayanlardan değilim. Vaktim elverdiği sürece okumaya, takip etmeye, bazı dostlarla da kısa, kısa konuşma, değerlendirmede bulunmaya çalışanlardanım. Voleybol alanında, iyi kötü, her yazının, her yeniliğin, her aşırılığın, istemlerin, yönlendirme çabalarının, alaycığının, karşı oldukları her şeyi, konuyu/kişiyi aşağılamanın, kuralcılığın ve her türdeki fakirliğin, anlamsızlığın hükmetme duygularının ortaya konması veya denenmiş olması, voleybola bir yararı olduğuna inanıyorum.
Ancak bu anlamsız yazılar ilerledikçe ve ısrar edildikçe bilimsellik, etik yok oluyor, bozuluyor, voleyboldan uzaklaşılıyor, yaptıkları işin nerede sona ereceğini kestiremez hale gelip de gevelemeye başlayınca, içinde oldukları bir boşluğun buğulu, çözülemez baskısı altında egolarında var olan çıkarcılığın o yenilgisi/yengisi kendilerini voleybol düşüncesi içinde bir takım itişmelerle birer HİÇLER olarak voleyboldan uzaklaşıyorlar.
Kendilerine verilen cevaplamaları önce yadırgıyorlar, inatlaşıyorlar, karşı koyuyorlar, alay ediyorlar, hakaret ediyorlar, yalanlar uyduruyorlar, dedikodu üretiyorlar, sonra da karşısındakini olur olmaz taraf ilan ediyorlar, olmadık yerlerde olmadık şekilde, adice kusarak, satır aralarına bütün çirkefliklerini yerleştiriyorlar ve hepsi bunu voleybolun iyiliği için yapan birer aslanı kesiliyorlar. Cevap vermeye çalışanlar saçmalıklar karşısında, kendilerini suskunluğa mahkum ediyorlar.
Durum bu olunca da, voleybolun internet medyasında yazılanlarda bir ayıklama, gülüp geçme, anında ötelemeler başlıyor. Voleybolsever Kişiler kendi zamanlarının boşa harcanmasını istemiyorlar ve ister istemez yazıların hepsini okumamak isteksizliği hüküm süremeye başlıyor.
Zaman içinde bu durumda, yazarları ister istemez bir ayırıma tabi tutarak, bakıp da geçmeden başlayan, O yazıya/yazara değer vermemekten, yazısını beleğe almak, kopyalamak-saklamak ve bir birikim sağlamakla biten bir süreç uygulamasına gidiliyor.
Sonunda tartışmanın/eleştirinin ne olduğunu anlatmaya, “çağrılarda” bulunmaya başlanıyor.
A)
“SON ÇAĞRI”
…………..
Federasyon seçimleri öncesi ve sonrasında yazılanlar Türk Voleyboluna zarar getirmekten başka bir işe yaramıyor.
Herkesin öncelikle hangi konumda ve yetkide yazabileceğini iyi bilmesi gerekir. Bilhassa internet ortamında ve onun devamı yorumlarda Kişiler, hangi ilkelerle hareket edeceklerine çok dikkat etmeleri gerekir. Neticede söylenen yazılan her şey, her söz kişilerden çok voleybolumuza getireceği zararları ile voleybolun geleceğineZARAR verecektir.
Bugün yazdım, yarından bana ne diyemeyiz.
SAYGILARIMLA,
A.HANÇER
16.10.2012
B)
TARTIŞMAK( 2004 )
“ İster eleştiri olsun ister tartışma,
— Tartışmaya veya eleştiriye katılanlar tarafından kabul edilebilen, Temiz-doğru-anlaşılır ve herkesçe kabullenen temel ilkeler oluşturulmalı,
— Öncelikle konuyu ve adını iyi belirlemek gerekir, ( Tarifdeki kapsamı, yoğunluğu, yeğinliği anlam ve ifadesi)
— Konunun kurallarını araştırmak, elde edilen temel bilgi ve verilerin belirlenmesi gerekir,
Ölçütlerini bulmak ve
Ölçümleri ve ölçütleri belirlemek için tartışma açılmalı,
Bütün bunların tartışmaya veya eleştiriye katılanlar tarafından kabul edilebilen temiz doğru olabilmesi,
Uygulanabilmesi için gerekli yöntemleri biçimlendirilebilmiş olması,
Elde ettiği temel bilgilere göre de ölçütü, ölçüp biçerek değerlendirdikten ve ortaya koyduktan sonra,
Tartışmaya, eleştiriye girilmesi gerekir diye düşünmekteyim.”
TVF’ de yeni bir dönem başladı.
HEMEN, her kafadan beklentiler, öneriler, çözümler, dilekler temenniler, istekler vs. vs. arka arkaya yazılıyor da yazılıyor.
Voleybolun İnternet medyasındaki, hangileri acaba, bizlerin, antrenörün, oynayan sporcunun, oynatılan/oynana voleybolun, hakemin, seyircinin, idarecinin, medyanın vs. vs., kısacası “TÜRK VOLEYBOLUNUN – ÜLKEMİZİN VOLEYBOLUNUN FİİLİ KALİTESİNİ yükselten yazarlar-yazılımlar.
KARAR SİZİN.
SAYGILARIMLA,
A.HANÇER
15.01.2013
Not….. Bu yazı bütün sitelere açıktır.