Bilmem dikkat ediyor musunuz, maç öncesindeki seramonide takım kaptanları eskiden olduğu gibi öpüşmüyor. Hiçbiri filenin öteki tarafına geçip de “İyi şanslar” gibi centilmence laflar da etmiyor.
Neden acaba?
Oysa spor dostluktur, centilmenliktir ve en önemlisi rakibe saygı, konuğa “Hoşgeldin” deme medeniyetidir.
Son birkaç yıldır, file önüne gelen takım kaptanları şöylesine ellerinin ucu ile birbirlerine temas ediyorlar.
Yüzlerde bir soğukluk, bir karşıyı aşağılama görüntüsü.
Neden acaba?
Oysa şu voleybolda sayılarımız çok az. Birbirimizle dost olmalıyız, düşman gibi bakmak yerine.
Bence yöneticilerin egoist tutumları buna neden oluyor.
Çünkü kendi yanlış transfer hatalarını oyunculara yüklüyorlar ve voleybolcularda da büyük stres yaratıyorlar.
Yazık..
BİR BAŞKA KONU
Yine biliyorsunuz şu an Fenerbahçe formasını giyen Bahar toksoy Vakıfbank Antrenörü Guidetti Giovanni’nin eşi. Bahar anne olup biraz ara verdikten sonra yine voleybola döndü. İyi de etti. Çünkü iyi voleybolcu idi. Yaşı da henüz çok genç. 6 Şubat 1988 İzmir doğumlu. Bu pazartesi de doğum günü. Şimdiden “İyi ki doğdun. Sağlıklı uzun yıllara” diyelim.
Ayazağa Salonu’nda Eczacıbaşı Vitra – Fenerbahçe maçı öncesinde taktik odasından çıkarken gördüm.
Merhabamız olduğu için “Hayırlı olsun. Çocuğunu da Allah analı babalı büyütsün” dedi.
Tam sahibi olduğu hayvan oteli ile ilgili bir soru soracaktım ki, bana “Ağbi sizinle konuşmamız yasak” dedi.
Yıl 2017 ve burası Türkiye.
Biz yasaklar kalksın diye her şeyimizi tehlikeye atıyoruz, koskoca Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı işe bak.
Üzüldüm.
Hemen bunu arkadaşlarımla paylaşırken, bir meslekdaşım şöyle dedi:
“Ağbi Fenerbahçe idmanlarında da futbolcular bizimle konuşmuyor. Ama milli takım kamplarında can-ciğerler.”
Bir kez daha üzüldüm.
Çünkü bu adı geçen kulübün 1881 numaralı yüksek divan kurulu üyesiyim.
1881..
Bilmem anlatabildim mi?