Evet mi – Hayır mı…!
Evet mi hayır mı ,
Söyle bana nedir senin cevabın
Beklemek istemem
Ne olacak bilinmez ki yarın ,
Gerçekten yarının ne olacağı tam bilinmiyorsa evet veya hayır demek vatandaş için çok bir anlam ifade etmiyor.
Türkiye, hiçbir zaman anayasalarından memnun olmadı, 1876 dan beri hep anayasa değişiklikleri, yeni anayasalar gündemde kaldı.
O zaman yine anayasa değişimi gündemden kalkmayacak ise, çünkü yeniden anayasa yapmak daha şimdiden gündemde (bizzat başdanışman tarafından dün söylendi).
Bu anayasa değişikliği MHP ile AKP nin varılan kısmi uzlaşı ile sadece kendine has Başkanlık rejimini ve C.Başkanlığının yetkilerini genişletmek başta olmak üzere seçmen yaşının değişimi , başbakan ve bakanlık makamlarının kaldırılması vs kısmi bir değişiklik söz konusu ,
Yeni bir anayasa yapılması ise, salt AKP oyları ile mümkün olmayan bir girişim .Tam bir anayasa için partiler arasında belki uzlaşma olması çok zaman alabilir veya hiç olmayabilirdi. Zaten kurucu meclis oluşması tartışmaları , eleştirileri artıracaktı. Bunları göze almak zordu. Ancak tabi olması gereken de buydu. Neden bu kadar aceleci davranıldı bunu dahi anlamak mümkün değil. Dolayısiyle nasıl olsa bu anayasa da haklı olarak değişecek zanneden halkımız bu nu da ciddiye almayacak.
Şaka gibi ama şu anda toplumun bence % 80 anayasada ne değişeceğini bilmiyor. Sadece yine genel seçimler gibi partiler arası bir yarış gibi görüyor. Cumhurbaşkanı AKP yi birlikte temsil ediyor. Diğer partiler ayrı ve hatta MHP dahi AKP ile birleşerek seçimlere katılıyor . Referanduma değil seçime gidecekmişiz zannediyor. Halbuki bu bir seçim değil. Vatanımız ve milletimiz için seçimden çok daha önem arz eden hayati bir durum .
Son altı aydan beri özellikle OHAL sayesinde toplumda korku hat safhada. Herkes korkuyor her an bir şeyler olacak zannediyor. Otoriteye karşı duramıyor ,durmakta istemiyor. Her şeyi kabul etmekte hazır bekliyor. Muhalefette artık mücadele etmek isteğini kaybetti nasıl olsa değişmeyecek diyor.
Bu ortam aslında referandum ortamına uygun değil.
Halka “ne olacak bilinmez ki yarın” ı kalan sürede çok basit dilde anlatmak gerek diyorum. Bilenler olanakları kadarıyla çevresine bunu anlatması lazım. Olayın başkanlık olmadığını yetkisiz bir meclis, milletvekilleri, denetim dışı ve sorgulanamaz olan tek kişinin yönetimine ülkemizin hazırlandığını, diğerleri gibi geri dönüşün mümkün olamayacağını, köprüden çok suların akıtılacağını, HAYIR demek için bile sadece bunun yeteceğini,
küçük harfle de olsa bunu anlatmak özgürlüğüne düşkün her bireyin görevi olduğuna inanıyorum.
Ülkemiz için hayırlara vesile olması dileğiyle…
Hoşça kalın..
Av.Talat Güneş