İyi ve Güzel Yıllara
Kötü bir yılı daha geride bıraktık.
Bereket Türk Voleybolu’nda önemli başarılar vardı da, yüzümüz güldü.
Vakıfbank’ın önce Avrupa, sonra da dünya şampiyonluğu yüzümü güldüren sonuç oldu. Tabii Vakıfbank’ın yanı sıra Eczacıbaşı Vitra’nın da bronz madalyası bizi mutlu etti.
Burada eksik var. Dünyanın en önemli kulüp organizasyonlarından birinde iki temsilcimiz ve teknik adamları vardı. Bu teknik adamların Türkiye’ye dönüşte genç meslekdaşlarına gördüklerini, varsa yenilikleri anlatması gerekirdi. Bu görüşüm öteki uluslar arası organizasyonlardan dönen her kategori teknik adamları için geçerli.
Halkbank ile Vakıfbank, Efeler ve Vestel Venus Sultanlar Ligi’nde 2018’i zirvede noktaladılar. Halkbank ufak ufak Eczacıbaşı’nın 11 yıllık şampiyonluk rekoruna koşuyor.
2019’da da Vakıfbank ile Eczacıbaşı Vitra’nın mücadelesi de ayrı bir heyecan kaynağı.
Geride kalan eski yılda kafama takılanları yazmam gerek.
Bunlardan biri TRT Spor’un voleybola verdiği olumlu destek. Murat Yücekök’ün yorumlarıyla da TRT’de voleybol daha izlenilir oldu. Teşekkürler TRT. Eleştiri olmadan olmaz. Maç seçimleri ve saatleri biraz daha titiz olmalı. Ona buna iyi görüneceğim diye voleybola milyonlar döken sponsorlar gücendirilmemeli.
Bir konu daha var.
O da takım sayıları arttı. Ama personel artmadı. Sabahtan akşama kadar dört çalışan ile işler yürütülüyor Burhan Felek Salonu’nda. Yazık ve günah. Her şeye koşan bu dört çalışanın yüzleri sapsarı. Takviye gerek.
Burhan Felek Salonu’nun yıllardır düzeltilemeyen bir kusuru daha var.
Yakıtı ne kadar yakarsan yak. Protokol tribünü’ne göre sağ ve soldaki arkası açık tribünler buzhane. Ankara’daki Beştepe Başkent Salonu’nu gibi açık yerler mutlaka kapatılmalı.
Yalnız Protokol Tribünü’nün dar girişine otomatik kapı konuldu. Öteki taraflar rüzgarlı sokak. Nasreddin Hoca’nın türbesi gibi Etraf açık, kapı kilitli.
Hakemlerin seminerleri vardı. Akif Üstündağ “Senin istediklerini dile getirdim” diye beni onore etti. Güzel ve kalabalık bir seminer oldu.
İstanbul’da voleybolun 100.yılı gecesinde bayağı kalabalık vardı. Gönül isterdi ki daha organize olsun ve voleybolumuzun tüm bireylerinden temsilciler katılsın. Hakemler çoğunlukta idi. Oysa gecenin ismi “İstanbul’da Voleybolun 100. Yılı” idi. Gecede Türkiye’de voleybol ateşini yakan Selim Sırrı Tarcan unutuldu.
2019’da Türk Voleybolu’nu yine güzel günler ve başarılı organizasyonlar bekliyor. Türkiye bu arada büyük bir organizasyona da evsahipliği yapacak.
Vestel Venus’ten sonra genel müdürü eski voleybolcu olan AXA Sigorta’da voleybolumuza elini uzattı ve Kupa Volley’in sponsoru oldu.
Ve beni en çok mutlu eden bir olay.
Görüyorum ki, maçlarda küçük çocukların sayıları gün geçtikçe çoğalıyor. Bu çok güzel bir oluşum.
Çok uzun yıllar önce Eczacıbaşı takımı ile İspanya’ya gitmiştim. 3-4 bin kişilik salonun tamamına yakını küçük çocuk idi. Şaşırdık. Sordum yanıtları “Onlar izleyecek, öğrenecek ve sizi yenecek” olmuştu.
Sonraki yıllarda İspanya iyi bir aşama yapmıştı.
Yıllardır aklımda olan ama bir türlü gerçekleştirilemeyen bir olayı da yazıp noktalayayım.
Biliyorsunuz, hocaların hocası Enver Göçener vasat bir huzuevinde belki de yaşamının son günlerinde. Orası ona asla layık değil. Vefakar dostu Bülent Meriç’in uzun süredir çabaları ve desteği ile bugünlere kadar geldi. Düşünebiliyormusunuz Galatasaray’a üç yıl şampiyonluk yaşatan, erkek milli takımlarında onlarca voleybolcuya adeta babalık yapan, bir yığın takımın başında antrenörlük yapan ama kaderin de sillesini yemiş olan Enver Göçener kötü bir huzurevinde.
Federasyon mu yapar, vakıf mı yapar, yoksa oluşacak yeni antrenörler derneği mi yapar bilmem. Ama mutlaka bir yardım sandığı gerekli.
Kulüplerimiz her yıl 1000 (bin) lira verse. dünyanın parası eden. Öyle İhtiyacı olan zorda bırakılmaz.
En son Altınyurt ve Vinylex’in beyefendi oyuncusu Selim Çavuşoğlu (67) vefat etti. Can Çavuşoğlu’nun da ağabeyi olan Selim’e tanrıdan drahmet, ailesi ve arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum.
ÖZEL NOT: Voleybolculara yüzüm kızararak “Kitabımı aldın mı” diye soruyorum. Hepsi sözbirliği etmişcesine “Tamam ağabey alıyorum” oluyor. Ara ki bulasın. Demek ki ekonomik sıkıntıdalar. Kendim satışı yaptım. Yüzün altına indim. 11 Ocak Cuma günü de Zorlu Center’de Pertevniyal Lisesi’nden yetişyenlerin programı dahilinde Abdullah Tirali’nin yönetiminde imza günüm olacak. Bitiyor. Sonra yapacak bir şey olmayacak.
ÇOK ÖZEL NOT: Hepinize huzurlu, başarılı ve sağlıklı bir 2019 yılı diliyorum.