“Evren tahmin edilenden daha hızlı genişliyor”
1990 senesinde Discovery uzay mekiği tarafından yörüngeye taşınan Hubble Uzay Teleskobu’ndan elde edilen görüntüleri inceleyen Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) çalışanları evrenin tahmin edilenden yüzde 5 ila 9 oranında daha hızlı genişlediğini tespit etti.
2011 yılında Fizik dalında Nobel ödülü kazanan Adam Riess önderliğindeki ekip, 19 galaksideki 2 bin 400 yıldızın parlaklıkları incelenerek gezegenimize uzaklıkları tespit edildi.
NASA ve ESA’nın ortak açıklaması ile duyurulan bu keşfin yaklaşık 14 milyar yaşında olduğu tahmin edilen evren hakkındaki birçok teoriyi de değiştirebileceği belirtiliyor.
Güneş Sistemi’nin soğuk ve karanlık derinliklerinde Dünya’dan çok daha büyük bir gezegen gizleniyor! Son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen ‘ X Gezegeni’nin (Kayıp gezegen) varlığı henüz kanıtlanamamış olsa da gezegen ile ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı.
Plüton’dan da ötede konuşlanmış olduğu düşünülen bu gezegenin aslında Güneş Sistemi’ne ait olmadığını belirten bir grup bilim insanı Monthly Notices of the Royal Astronomical Society’de yer verdikleri tezlerinde gezegenin Güneş dışı gezegen (Güneş Sistemi’nin dışında ve başka bir yıldızın yörüngesinde bulunan gezegene verilen isim) olabileceği iddiasını dile getirdi.
Bu, Güneş Sistemi’nde dokuzuncu bir büyük gezegenin varlığına dair umut verici bir teori. Ancak gezegen henüz saptanmış değil. Dolayısı ile bu tez da henüz kanıtlanabilmiş değil.
Bilim insanlarının, uzaklardaki büyük bir gezegenin varlığını öne sürmeleri bir ilk değil. Bu tür öngörüler yüz yıl öncesine kadar uzanıyor ama şimdiye kadar hiçbiri doğru çıkmadı.
Bunların belki de en ünlüsü Percival Lowell’in gezegeniydi. X Gezegeni adını verdiği bu gezegenin, Neptün’ün yörüngesi dışında keşfedilmeyi beklediğini öne sürmüştü.
Lowell’in iddiası on yıl süren X Gezegeni arayışını başlatmış ve 1930 yılında Plüton’un bulunuşuyla sonuçlanmıştı.
Plüton, Uranüs ve Neptün’ün yörüngesindeki Lowell’in öne sürdüğü tuhaflıkları açıklayamayacak kadar küçüktü. Ancak bu tuhaflığın nedeninin, görünmeyen dokuzuncu bir büyük gezegenin çekim gücünden ziyade yanlış hesaplamaların sonucu olduğu ortaya çıkmıştı.
Bundan sonraki 86 yıl boyunca daha birçok tahmin yapıldı. Ve hepsi boş çıktı.
Yeni öngörü kozmosun derinliklerinde kaybolmayabilir belki de.
“Batygin ve Brown’un tezini, böyle bir gezegenin varlığını inandırıcı bir şekilde gösteren ve yörüngesini oldukça iyi belirleyen ilk çalışma olarak görüyorum,” diyor Observatoire de la Côte d’Azur’den Alessandro Morbidelli. “Çok sağlam bir sav.”