Türk Spor Tarihi’nde ilk kez çok güzel bir olay oldu.
Herkesin bildiği gibi Beşiktaş Kulübü, bayan voleybol takımındaki tüm bireylere 5-6 aydır maaş vermiyordu. Yeni seçilen yönetim de bu şubeye sırtını çevirince, bazı oyunculaR siyah-beyazlı kulüpten adeta kaçtılar.
Fenerbahçe gibi zengin ve şampiyonluğa oynayan bir takım vardı yoksul siyah-beyazlıların karşısında.
Hepsi pırıl pırıl idi. 18-20 yaşlarında. Amatördüler ve Beşiktaş’ı Temsil için onurlarını ortaya koydular. Şampiyon adayı karşısında ellerinden geldiği kadar da mücadele ettiler.
Fenerbahçe’nin dünya şampiyonu apoletli antrenöroü Zoran terziç de durumu bildiği için rakibinin karşısına ikinci altıyı, gençleri sürdü. Maç zaman zaman da çekişmeli geçti.
Sonuç belli idi.
Fenerbahçe:3 – Beşiktaş: 0
Maç bitti, sarı-lacivertliler sevinirken, siyah-beyazlılar da boyunları bükük kenara geldiler.
O da ne, Fenerbahze tribünleri “Beşiktaş..Beşiktaş..” diye haykırıyordu.
“Kamil hoca” diye bağıran sarı-lacivertli taraftarlar Beşiktaşlıları ayakta alkışlıyor ve tribüne çağırıyorlardı.
Gözlerimiz nemlendi.
Yaşlandık galiba.
Sonra Kaptan Eda Beşiktaşlıların yanına gitti ve hepsine sarıldı, öptü ve birlikte tribündekilerle birlikte fotograf çektirdiler.
Muhteşem bir görüntü. Duygu yüklü bir görüntü.
Türk Sporu’nda ilk kurulan kulüp (1903) olan Beşiktaş’ın sporun anlamını bilmeyen ve futboldan başka bir şeyden anlamayan yöneticileri voleybola sırtını dönerken, ezeli rakibi Fenerbahçe’nin muhteşem taraftarı onları bağrına basıyordu.
Acaba siyah-beyazlı yönetimden utanacak olur mu?
CENGİZ TOKGÖZ