Voleybolda Kariyer Planlamasının Önemi Ve Eczacıbaşı
U20 Kadın Voleybol Takımımız tıpkı geçen yıl olduğu gibi bizi yine yanıltmadı. Ankara’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası elemelerinde Finale gelene dek çok rahat olan Geleceğin Sultanları finalde güçlü Sırbistan önünde 2-1 geri düşse de kazanmayı bildi ve şampiyona biletini aldı. Şaşırdık mı? Asla, çünkü onlar bizi başarıya alıştırmışlardı. Geçen yıl U19 takımı olarak Dünya şampiyonasında finalde 2-0 öne geçmesine rağmen 3-2 kaybedip Dünya 2.si olmuşlardı. Amerikan takımı fiziksel gücü ile ayakta kalıp kazanmıştı. Begüm Kaçmaz ve Beren Yeşilırmak en iyi oyuncu ödüllerinde kürsüye çıkmışlardı. Dilay ve Eylül ise ödülü alamasa da çok iyi bir turnuva oynamıştı.
Bu turnuvanın ardından Beren Yeşilırmak, Dilay Özdemir ve Eylül Durgun bu kez de U21 Takımının Dünya şampiyonasında boy göstermişlerdi. Grupta karşılaştıkları Amerika, Küba ve Hollanda’yı yenen Geleceğin Sultanları çok rahat turu geçmişlerdi. Ardından Brezilya, İtalya ve Amerika’nın olduğu gruptan yarı final hakkı elde edecek sonuçları alamadılar. İtalya ve Brezilya’dan set alamayan Milliler Amerika’ya da 3-1 kaybedip 5-8 maçları oynama hakkı kazandılar. Sırbistan’ı 3-1 ile geçen Millilerimiz turnuvada 3. kez karşılaştığı Amerika’yı 3-1 yenip Dünya 5.si olmuşlardı. Ancak önemli nokta şuydu. Öncelikle Eczacıbaşı’nın oyuncusu Dilay Özdemir’i geleceğin A Milli Takım pasörü olarak seçip U19 ve U21’de direksiyonu teslim etmişlerdi. Bunun anlamı, Dilay’ın başının ve omuzlarının kendisine duyulan güvenden dolayı dimdik olmasıydı. Oyuncu yetiştirmek ve A Milli Takıma nitelikli oyuncu hazırlamak istiyorsanız doğru yöntem budur. Bu arada Eylül Durgun ve Beren Yeşilırmak da aynı şekilde güven duyulan diğer oyuncularımız oldu. Voleybolun en büyük başarısı, kulüpler ve Federasyonun ortak hareket etmesiydi.
Günümüze dönersek Voleybolun istikrarını sürdürdüğünü görüyoruz. Filenin Sultanlarından sonra Filenin Efelerinin de Milletler Ligi Takımı olması harika oldu. Zamanla Erkek Voleybolu da daha fazla atılım yapacaktır. Biraz zaman gerekli. Alt yapıdan gelecek hedef isimler iyi seçilirse istikrar sürer. Özellikle Arslan’ın kariyerinin sonuna yaklaşması ile Pasör koltuğunun devredileceği isim çok önemli. Müthiş bir yıl geçiren Efeler ülkemizin yüzünü güldüren diğer takımımız oldu.
Gelelim Kulüplerimizin kariyer planlamasına. Sporda çok çok önemli olan bir konu. Bunun için de öngörü son derece değerlidir. Bu konuda Eczacıbaşı’nın fazlasıyla başarılı olduğu kesin. Önceki yıllarda Naz Aydemir’i çok erken A Takım forması ile buluşturup önce fikren hazırlayan ve ardından formayı teslim eden Eczacıbaşı şimdi de Dilay’ı gördüğüm kadarıyla 3 yıldır bu koltuğa hazırlıyor. O da çok erken A Takım kadrosuna alınıp ortama ısıtılan ve ardından sorumluluk kazanması için geçen yıl çifte lisans ile 1.ligin iddialı ekibi Beşiktaş’ta oynatılan hedef bir oyuncu. Bu konuda çok deneyimli bir kulüp olan Eczacıbaşı’nın hata yapma olasılığı zaten çok çok azdı. Geçen yılı şampiyon olarak tamamlayan Beşiktaş’ın pasörü olan Dilay şampiyonlukta büyük pay sahibiydi. Eczacıbaşı yönetimi bu kez onu sezon başında Süper Lig takımı Karayollarına gönderdi. Bu kez Süper Lig takımının direkt pasörü oldu. Belki Karayolları maç kazanmakta çok zorlanıyor ama onların misyonu da oyuncu gelişimine katkı vermek. Bu deneyim ile Dilay Eczacıbaşı’na döndüğünde Hülya, Arzu, Bahar ve Naz gibi uzun yıllar direksiyondaki isim olacak. Ve tabi ki A Milli Takımda da.
Eczacıbaşı, Dilay’ın dışında 1.88 boyundaki smaçörü Eylül Durgun için de tıpkı Dilay gibi kariyer planlaması yapmış. Geçen yıl Beşiktaş’ta Dilay ile beraber oynayan Eylül bu sezon da Karayolları forması giyerek Süper Lige ısınıyor. Dün çok kritik Aydın Büyükşehir Belediyespor maçında ikisi de çok verimli oynadı ve Tie-break setinde kaybettiler. Eczacıbaşı skora değil oyuncularının aldığı rol ve sürelere bakıyor tabi ki. Gelişimleri hızlandıkça doğru proje olduğu ispatlanıyor. 2006 doğumlu 1.92 boyundaki Defne Başyolcu, Nilüfer Belediyespor’da 2 yıl geçirdikten sonra Beşiktaş’ta 1 sezon oynayıp Eczacıbaşı’na dahil oldu. Onunda anne babası tıpkı Dilay gibi eski Voleybolcu. Smaç yüksekliği 3.16 cm. Yani bence müthiş. Şu anda genç takım yaşında. 1 yıl sonraki gelişimine inanamayacaksınız. Eczacıbaşı onu mutlaka ilk altıda oynayacağı bir kulüpte çifte lisans ile oynatacaktır. Sonra da onu keyifli şekilde Süper Ligde izleyeceğiz. Bitmedi…Eczacıbaşı’nın 2006 doğumlu diğer oyuncusu 1.89 boyundaki Bianka İlayda Mumcular. Sırbistan ile oynanan final maçında oyuna sonradan dahil olup kritik seyreden maçın şeklini tamamen değiştirdi. 3.05 smaç yüksekliği ve çok güçlü fiziği ile bence şimdiden hazır. Sadece daha da güçlenmek, biraz kilo vermek ve hızlanmak zamana bağlı olan avantajları getirecek. Kendinden çok emin olması büyük artı. Eczacıbaşı’nın ana kadrosuna dahil olursa hiç şaşırmam. Şu anda 1. lig ekibi Edremit Belediyesi oyuncusu. Bu sene bitiminde Eczacıbaşı kurmayları gereken seçimi yapacak. Yani toplamda Eczacıbaşı kariyer planlamasında bence net 1 numara…
Vakıfbank A Takımlar bazında tıpkı Eczacıbaşı gibi rekortmen kulüplerden biri. Voleybolumuza müthiş soluk getirdiler. Altyapılarda aynı kategoride 2 takım ile mücadele ediyorlar genellikle. U19 ve U21 takımlarında çok fazla ileriye dönük oyuncuları var. Orta oyuncu için günümüz Voleybolunda biraz kısa kalsa da Begüm Kaçmaz oyun zekası ve emekçiliği ile tüm açıkları kapatıyor. Bu sene iyice geliştirdiği 2 numaradan tek adım hücumları tıpkı 1.88 boyundaki Voleybolumuzun efsanesi Eda Erdem kadar etkili. Biraz daha uzamasını diliyorum öncelikle. Blok etkinliğinin de iyi seviyede olması umutları arttırıyor. 2020-21 sezonundan beri Vakıfbank forması giyen Begüm Kaçmaz Vakıfbank’ın yapacağı kariyer planlamasında ilk sıralarda yer alacaktır. Henüz 2007 doğumlu olması ve uzamaya açık olması harika. Oyun konsantrasyonu da üst düzeyde bir oyuncu. Milli Takımda bu kadar güven duyulması zaten başarısını kanıtlıyor.
Liza Safronova ise 2006 doğumlu ve 1.93 boyunda Vakıfbank’ın çok şeyler beklediği smaçörü. Ağustos ayı turnuvalarına göre bence önemli gelişim göstermiş. 2.90 olan smaç yüksekliğini yukarıya çekince daha da etkili olacak. Bu turnuvada oldukça ağır bastı. Kondisyonerler ile yapacağı çalışmalar çok önemli. Güçlenmesi, kilosunun biraz inmesi ve daha da sıçraması ile önümüzdeki yıllara damga vuracaktır. Kadınlar 1. Ligi ekiplerinden Havran Belediyespor forması ile tecrübe kazanıyor.
2006 doğumlu Nisan Eroğuz Vakıfbank’ın güçlü orta oyuncularından biri. Bu pozisyon olarak ileriye dönük kısa gibi görünse de uzama ihtimali göz ardı edilmemeli. Güçlü fiziği ve savaşçılığı çok değerli. Smaç yüksekliğinin artması gerek. Bloklarda da etkili bir isim. Onun da kariyer planlamasına ihtiyacı büyük. Mutlaka gelişeceği ve özgüvenini arttıracağı bir 1. Lig takımında oynaması gerek.
2005 doğumlu Bilge Paşa 1.91 boyunda orta oyunculardan biri. Vakıfbank’ın 2. takımında yer alıyor. Turnuvada fazla süre almadı. İddialı bir 1.lig takımında oynaması gerek. Diğer oyunculara göre yaşından dolayı dezavantajlı olduğu için acil kariyer planlaması gerek. Vakıfbank kurmayları bu planı zaten yapmıştır. Yolu açık olsun.
Takımın iki liberosu Vakıfbanklı İlayda Naz Gergef ve Fenerbahçeli Helin Kayıkçı iyi turnuva oynadılar. Özellikle çok zor olan Sırbistan maçında kritik toplar çıkarıp takımı ayakta tuttular. Muhtemeler bulundukları A takımlarda çok iyi liberolar olduğu için staj mahiyetinde bazı kulüplerde oynayacaklar ve gelişecekler. Liberonun son yıllardaki önem ve değeri düşünülürse ivedi şekilde gelişimler beklenmeli.
Gelelim Beren Yeşilırmak’a. Öncelikle çok yetenekli bir oyuncu olduğunu söylemeliyim. 2 numara hücumları gerçekten çok etkileyici. Orta boy pasör çaprazı olması işini zorlaştırsa da Milli takımlarda çok başarılı. Çukurova-İlbank ortaklığı ile geçirdiği sezonda çok formda görünüyor. Oyuncu menajerinin mutlaka doğru kulübü seçip orada verimli oynatması gerek çünkü pasör çaprazları artık genelde 2 metre üstü oldu. Sürekli doğru kulüpler seçilirse etkileyici bir Voleybol yaşamı olabilir. Yaş olarak uzama ihtimali çok düşük olsa da seyir zevki çok yüksek bir oyuncu. Doğru kulüplerde ligin seyrini değiştirir ama yanlış kulüplerde süresi çok azalabilir. Onun da şansı bol olsun.
Milli Takımlarda çok fazla oyuncuları olmasa da Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kadın Voleyboluna yatırımları çok şık. Zamanla daha da iyi olacaklar. Yıldız ve genç takımlarında çok talent oyuncular var. Galatasaraylı Bade Levent gelişim için Karşıyaka’ya gönderildi ve çok başarılı maçlar oynuyor. Yani Milli Takımda göremediğiniz Fenerbahçe ve Galatasaray’ı mutlaka izleyin. Pişman olmazsınız.
Voleybol için en önemli konu, Oyuncu Menajerlerinin kendi oyuncuları için kariyer planlarını iyi yapabilmesidir. Oyuncuyu kulüplere yüksek fiyatlarla pazarlamak oyuncuyu kısa sürede mutlu eder ama önemli olan oynayıp gelişebileceği kulübe yönlendirip doğruyu bulmasıdır. Genç yaşta bench’de oturan oyuncu gelişmez. Yani bu oyuncuların çok fazla süre oynaması gerekir. Hem oyuncuya para kazandırıp hem de iyi komisyon almak kimseyi iyi Menajer yapmaz. Tam tersi doğru kariyer planlaması ile oyuncu yönetilirse efsane olabilir. Basketbolda bu mantıkla kaybedilen yüzlerce yeteneği anlatsam inanamazsınız. Aynı hatayı yapıp lütfen oyuncuları heba etmeyin. Oyuncu menajerliği değerli bir iştir ve en doğru şekilde yapılınca müthiş katkı verir. Ama para ön planda olursa kariyer planlaması çökmüş demektir !
Yazımın sonuna gelirken Basketbolda bizim yaptığımız yanlışları Voleybolun yapmamasını umuyorum. Yani alt yapıda günü kurtarmak için oyuncuların yanlış pozisyonlarda oynatılması ve kariyerinin erken bitmesinin engellenmesi gerek. Mesela Beren Yeşilırmak zamanında Pasör olarak mı tercih edilmeliydi aslında? Günün koşullarında artık 1.85 smaçör ya da 1.87 orta oyuncu çok gerçekçi görünmüyor. 1.90 smaçör Hande Baladın örneği var diyebilirsiniz. Ancak Hande hem çok çabuk pozisyon alabilen hem de bence çok çabuk sıçrayıp smaç pozisyonu alabilen nadir yeteneklerden. Eğer blok gecikirse zaten affetmiyor. Gecikmezse de inanılmaz bir plase yeteneği ve paralel görüşü var. Yani Hande bence çok ekstra bir yetenek. O yüzden altyapı Koçlarının küçük yaşta pozisyon seçmeyip oyunculara tüm pozisyonların detaylarını öğretip işi zamana bırakmaları gerekiyor. Voleybola yapılan yatırımların geri dönüşünün müthiş olduğu düşünülürse emekçileri desteklemenin önemi de artmalı. Alt yapı Koçları emekçi ve reklamdan uzaktır. Onları destekleyip iyi şartlar sunarsanız Voleybol daha da efsane olur. Emekleri için tüm kulüpler ve Koçlara şapka çıkarıyorum. İyi ki varsınız.
Naçizane….
NEJAT SAYMAN-FOTOSPOR