Kaç kere yazdım, tarif ettim.
Para istemiyorum.
Şu almak istediğiniz futbolcuları bir kerede bana izletin.
95 senesi TÜRKİYE GAZETESİ yazarlığı başlangıcından beri söylerim.
97-98 sezonuydu yanlış hatırlamıyorsam.
Spor müdürüm çağırmıştı.
Trabzonspor Başkanı (Rahmetli) Mehmet Ali Yılmaz ön anlaşma yaptığı iki Makedon futbolcuyu izlemem için beni istemiş.
Üsküp stadında Makedonya-Hırvatistan Milli maçını izlemiştim.
5 milyon dolar bonservis bedeli ödeyecekti Trabzonspor.
Maç sonu aramıştım Başkanımızı.
Almaya değmez, o parayı etmezler, formayı giyecek özellikleri yok demiştim.
Hırvatistan da beğendiğin varmı? Sormuştu.
Dedim, başkanım hepsi çok çok iyi. Prosineçki, Şuker gibi Avrupa futbolunun en iyileri. Dedim isimleri torbaya at, hangisini çekersen al.
Maliyetli futbolcular, alması zor. Bir tanesi oyuna sonradan girdi, öyle bilindik biri de değil. Onu alabilirsiniz, faydalı olur demiştim…
Yani demek istiyorum ki 100 kere izlemeye gerek yok. Topa değsin yeter. İki üç kere buluşsun, duruşu, tutuşu, tercihleri, yürüyüşu bile çok şey söyler bilene…
Sonraki sezon o sonradan giren beğendiğim futbolcuyu Fenerbahçe transfer etmişti…
Rapaiç…
Ukraynalı Sikan için 6.5 milyon dolar yada Euro ödemişler…
Hakikaten yeterince izlemedim.
Oluşan ortam adaletli değil. Çocuk bambaşka bir oyunun içine atılmış.
Belki de bu derece zayıf değildir.
Allahım, inşallah yanılıyorumdur.