Vio ve Yeşim iki kadın Voleybolcu. Biz erkek taraf olarak eski Voleybolcularız. Ama onlar hala Voleybolcu. Dikkattt 
Kadın Voleybolu onlardan sorulur. O da bir gerçek. Neyse, Cansu, İlkin ve Eda varken, pohpohlanan Voleybolcu olarak Zehra’yı dile getirmek haksızlık olur. Hatta Zehra, gerçek değerini medyada görebilmiş değil hala. Çünkü, medyamız kulağına fısıldanan o 3 isimle meşgul. 3’ü de sahadaki performanslarıyla ne kadar pohpohlandığını gösteriyor aslında. Menajer tayfası insanların kafasını karıştırmayı başardı. Naz gibi bir değer, en verimli olacağı yaşta, Akif başkanın elinden aldığı emeklilik teşekkür belgesi ile yok edilmeye çalışıldı. Yok edilmek üzere. Ferhat adında biri Voleybolun içine ederken kimsenin sesi çıkmıyor. Adam, liyakat, beceri ve karakter sorunları ile koca Eczacıbaşı kulübünün kültürel yapısına, üstelik yöneticileriyle kol kola girerek, darbe üzerine, darbe indiriyor. Ve beceriksiz, bilgisiz biri olduğunu, bu işi bilenler biliyor. Ancak o da ne?!! Şimdi de Japonyaya hoca oluyor bu bey. Bunlar şu anlama geliyor. Ferhat bu ülkenin yetiştirdiği en değerli antrenör. Bize bağlı olan ve bizim cemaatten yetisenler çok başarılı. Bak Voleybolun feriştahı Japonlar bile onu baş hoca yaptı. Bu arada Bülent hocayı da kınım kınım kınıyorum. Bir genç bulmuş ona istediği soruları sorduruyor.
O genç neden bu soruları soramıyor. Çok güzel çocuk yetiştirdi. Bu genç de nereden çıktı? Bu konu da önemli. Cengiz bey de bu arada hepimizi paylaştığı bu postta buluşturmayı başardı. Özellikle Vio’yu klavye başına oturtması takdir-e şayan bir durum


